Page 21 - KobiEfor Şubat 2025

merkezinde çalışan yaklaşık 6 bin kişilik uzman ekip, geçen pazarlarındaki daralma ve âtıl üretim kapasitesi, Türk oto-
yıl tescillenen 197 adet patentle geleceğin teknolojilerine yön motiv sanayisinin ihracatında düşüşe neden olarak üretimi-
vermeye devam ediyor. 2024’te OSD üyeleri, 221 milyon do- mizi olumsuz etkileyebilir. Avrupa’nın, ihracatımızdaki %70’lik
larlık Ar-Ge ihracatı gerçekleştirirken, toplamda 21.3 milyar payı dikkate alındığında, bu risklere karşı proaktif önlemler
TL’lik Ar-Ge harcaması yaparak teknolojik gelişimin öncüsü almak büyük önemde. İç pazardaki yerli araç payının düşüşü
olmaya devam etti. Bu çalışmalar, Türkiye’nin küresel oto- ve Avrupa’daki sorunlar yaşanırken Türkiye’nin de göreceli
motiv sanayisindeki dönüşüme güçlü bir uyum sağlamasına rekabet kaybına uğraması, otomotiv sanayisinin gelecek hak-
önemli katkılar sunuyor. Otomotiv sanayimiz açısından kında kaygılanmasına yol açıyor. Türkiye’nin aşınan üretim
önemli bir kilometre taşı olan Togg, ülkemizdeki mobilite rekabetçiliğini güçlendirmek için politika geliştirilmesini
ekosisteminin gelişimine büyük katkı sağladı. Özellikle teda- önemli görüyoruz; elimizdeki mevcut tesisleri korumak, bu
rik sanayimizin yeni teknolojilere uyum sağlamasında ve ülke süreçte daha da önemli hale geldi. Türk otomotiv sanayisi
genelinde yaygın bir şarj altyapısının kurulmasında Togg’un olarak temel önceliğimiz; AB’nin sıkılaşan hedeflerine uyum
katalizör etkisi yarattığını düşünüyoruz. Togg’un, yazılım gün- sağlamak ve 2025’in öngörülmesi zor ve aynı zamanda zorlu
cellemeleriyle akıllı sürüş sistemlerini geliştirmesi, dijital küresel ekonomik ortamını göz önünde bulundurarak esnek
kokpit teknolojilerindeki yenilikçi adımları ve kullanıcı dene- ve yenilikçi stratejiler geliştirmek. Mevcut tesislerimizi koru-
yimini iyileştiren çalışmalar gibi konularda önemli gelişmeler mayı, tüm paydaşlarla iş birliğini artırmayı ve sektörde sür-
kaydettiğini görmekten büyük memnuniyet
duyuyoruz.”
“Türkiye’nin üretim rekabetçiliğini güç-
lendirecek politikalar geliştirilmesi önemli”:
Cengiz Eroldu, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Otomotiv sektörü için çok sayıda kritik konu-
nun bir araya geldiği, belirsizliklerin öne çıktığı
bir süreçteyiz. Küresel çapta siyasal ve ekono-
mik belirsizlik ön planda. ABD’deki başkan de-
ğişiminin ardından izlenecek politikaların
dünya ekonomisine etkileri hala net değil. Oto-
motiv sanayisi, küresel çapta bir kapasite faz-
lasıyla mücadele ediyor. Çin’de hâlihazırda
büyük bir kapasite fazlası oluşmuş durumda
ve Avrupa’da da benzer bir tablo şekilleniyor.
Avrupalı üreticiler, geleneksel üstünlüklerine
karşın bugün geldikleri noktada rekabet gü-
cünü kaybetme riskiyle karşı karşıya. 2025 iti-
bariyle devreye girecek CAFE (Kurumsal
Ortalama Yakıt Ekonomisi) standartları, üreticilerin ciddi ce- dürülebilir bir büyüme yakalamayı hedefliyoruz. Kamu
zalarla karşı karşıya kalmasına neden olacak ve bu durum yönetimimizde de bu konuda farkındalık yüksek.”
sanayide sürdürülebilirliği zorlaştıracak. Özellikle içten yan- Otomotiv endüstrisinde en son teknoloji trendleri: Cen-
malı araçların kademeli olarak devreden çıkmasıyla oluşa- giz Eroldu, Türkiye otomotiv endüstrisinin dünyaya paralel
cak karlılık baskısı, fabrika kapatmaları ve iş kayıpları gibi elektrifikasyon, otonom sürüş, bağlantı, gelişmiş kabin de-
sorunları daha da derinleştirebilir. AB bir yandan sıkı emisyon neyimleri ve sürdürülebilirlik gibi global trendlerin yönlen-
hedefleri ortaya koyarken elektrikli araç altyapısının gelişi- dirdiği büyük bir dönüşüm sürecinde olduğuna dikkat
mindeki yetersizlik, regülasyonlara uyum için gereken yatırım çekiyor: “Otomotiv, IoT ve 5G sayesinde bağlantı teknolojileri,
ihtiyacı ve yeşil enerjiye erişim sorunları, Avrupa merkezli aracın çevresiyle iletişimi geliştirerek güvenliği ve verimliliği
üreticilerin elektrifikasyon sürecini yönetmelerini güçleştiri- artırırken; kabin içi teknoloji, holografik ekranlar ve yapay
yor. Yüksek maliyetler, batarya tedarik sorunları ve altyapı ye- zeka asistanlarıyla daha sürükleyici bir deneyim sunacak şe-
tersizlikleri, emisyon azaltımı kaynaklı yüksek para cezaları kilde evriliyor. Sürdürülebilirlik öncelikli bir konu haline geldi
gibi nedenlerle zorluk yaşayan Avrupalı üreticiler, üretim dü- ve otomobil üreticileri çevre dostu malzemelerle uygulama-
şüşü ve karlılık riskiyle karşı karşıya. Bu durum, yalnızca Av- ları benimseyerek bu alanda önemli adımlar atıyor. Global bir
rupa merkezli şirketler için değil, Avrupa’ya ihracat yapan oyuncu olarak toplam otomotiv üretiminin %72’sini ihraç
tüm üreticiler için de geçerli. Avrupa'nın en önemli ihracat eden Türk otomotiv sanayisi, rekabet gücünü korumak ve
pazarımız olduğu düşünüldüğünde, Avrupa’daki potansiyel ekonomiye sağladığı katkıyı sürdürmek için bu trendlere sa-
pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının Tür- dece uyum sağlamakla yetinmiyor, aynı zamanda öncüler
kiye pazarına kaydırılma olasılığını ciddi bir risk olarak görü- arasında. Bu durum, OSD üyelerinin gerçekleştirdiği yeni pro-
yoruz. Bu durum da son 2 yıldır düşüşte olan iç pazarda yerli jeler ve elektrifikasyon, bağlantı teknolojileri ve sürdürülebi-
araçların payımızı daha da düşürme riski taşıyabilir. Avrupa lirlik gibi kritik alanlardaki yatırımlarla da destekleniyor.”

ubat 2025 KobiEfor 21